Dishidrotik egzama nedir ve belirtileri nelerdir?

Dishidrotik egzama, özellikle ellerin avuç içi ve ayak tabanlarında, bazen de parmakların yan kısımlarında görülen, içi sıvı dolu küçük kabarcıklar (veziküller) şeklinde ortaya çıkan bir cilt hastalığıdır. Bu durum, "dishidroz" veya "pomfoliks" olarak da adlandırılır. Genellikle tekrarlayıcı bir seyir izler ve ataklar halinde görülür. Hastalığın kesin nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, genetik yatkınlık, stres, alerjiler, aşırı terleme ve bazı dış faktörlerin (örneğin, tahriş edici maddelerle temas) tetikleyici olabileceği düşünülmektedir. Dishidrotik egzama bulaşıcı değildir ve her yaşta görülebilir, ancak en sık 20-40 yaş arası yetişkinlerde ortaya çıkar.

Dishidrotik egzamanın belirtileri genellikle eller ve ayaklarda yoğunlaşır ve şu şekilde sıralanabilir:

• Küçük, içi berrak sıvı dolu kabarcıklar (veziküller): Genellikle 1-2 mm çapında olup avuç içi, ayak tabanı veya parmaklarda gruplar halinde belirir.
• Şiddetli kaşıntı ve yanma hissi: Kabarcıklar ortaya çıkmadan önce veya eş zamanlı olarak görülebilir; bu durum hastanın yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir.
• Kızarıklık ve şişlik: Kabarcıkların bulunduğu bölgelerde iltihabi bir reaksiyon gelişebilir.
• Kabuklanma ve pullanma: Kabarcıklar zamanla patlayarak sıvıyı boşaltır, ardından ciltte kuruluk, çatlaklar, kabuklanma ve soyulma meydana gelir.
• Ağrı ve hassasiyet: Özellikle çatlakların oluştuğu ileri evrelerde, ciltte ağrı ve rahatsızlık hissedilebilir.
• Kronikleşme ve tekrarlama: Belirtiler genellikle birkaç hafta sürer ve sonrasında iyileşme görülse de, stres veya tetikleyici faktörlere bağlı olarak ataklar tekrarlayabilir.

Bu belirtilerle karşılaşıldığında, doğru tanı ve tedavi için bir dermatoloji uzmanına başvurmak önemlidir. Tedavi, nemlendiriciler, topikal kortikosteroidler ve kaşıntıyı azaltıcı ilaçlar gibi yöntemlerle yönetilebilir; ağır vakalarda fototerapi veya sistemik ilaçlar gerekebilir. Ayrıca, tetikleyicilerden kaçınmak (örneğin, tahriş edici kimyasallardan uzak durmak) ve stres yönetimi, atakların sıklığını azaltmaya yardımcı olabilir.